Kuyumculuk mesleğini yaklaşık 30 yıldır yapan Ali Biricik, altın fiyatlarıyla ilgili olarak piyasalarda bir düşüş olmadığını ve altının yükseldiği yerde sabitlendiğini söyledi. Altının uzun vadede kazandırdığına garanti veren Biricik, “Kısa vade için yapılan hesaplara hiçbir zaman kefil olmam ama uzun vadeli yatırımlarda kefil olurum. Çünkü altının milleti yok. Tedavülden kalktısı yok. Yatırım aracı olarak görülen diğer dünya para birimlerinin hepsi enflasyona maruz kalıyor. 90’lı yıllardan bugüne baktığımızda 90’lı yıllarda altının ONS’nun fiyatı aşağı yukarı 360 dolardaydı. Şimdi ise bin 700, bin 800 dolarda. Demek ki dolarla arasındaki mesafeye baktığımızda 30 yılda en az 5 kat doların üzerine fark atmış. Yani dolar bir birim çıkarken altın 5 birim çıkmış. Bunun sebebi olarak da altının üretiminin sınırlı olmasından kaynaklı. Dolayısıyla döviz ya da para dediğimiz paralar sürekli kağıtla basılan sınırı olmayan paralar. Bunların tabi ki birer ekonomik karşılığı olmalı. Karşılığı olamadığı zamanda enflasyona yenik düşüyorlar” ifadelerini kullandı.
“CİROMUZ YÜKSEK FAKAT KAR PAYIMIZ ÇOK AZ KALIYOR”
Vatandaşların geleneklerden ötürü altına duyduğu ilginin ortada olduğunu söyleyen Biricik, vatandaşların artık eskisi kadar altın alışverişinde bulunamadığını söyledi. Biricik konuyla ilgili olarak, “Vatandaşın altınla arası şöyle vatandaşlar birikmiş ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir hareketlilik yarattı. Ama dünyada ki altın hareketlerinin içerisinde Türkiye’deki düğünlerin payı çok az durumda. Bu düğünler altın fiyatlarına ivme kazandıracak hareketler değil. Altın satışlarımıza gelecek olursak ciromuz yüksek fakat kar payımız çok az kalıyor. Vatandaş 20 yıl önce aldığı maaşı bugün emekli maaşı olarak alıyorsa altın alamaz. Şimdi kuyumcu işçilik satar, sanat satar ama bu sanatın sattığı ürün içerisindeki payı çok azalmış durumda. Bu da insanların cebindeki paranın azalmasından kaynaklanıyor. Vatandaşın cebine birikim yapabilecek kadar para girsin ki vatandaşta gelsin altın alsın. Günümüzde insanlar artık bırakın birikim yapıp altın almayı, günlerini kurtarma derdine düşmüş durumdalar. Yani vatandaşın cebine ne kadar para girerse altın satışları da o kadar çok olur” Şeklinde konuştu.
“DİĞER YATIRIM ARAÇLARI İNSANLARI NE KADAR SEVİNDİRİRSE O KADAR DA ÜZER”
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de popüler olan kripto paralarla ilgili olarak kripto paralar güvenli mi değil mi? Veya kripto paralar altının yerine geçer mi? Sorularına Biricik kripto paraların kaynağının tamamen insanlar olduğunu ve talep olmadığı takdirde sert düşüşlerin olabileceğine değindi. Kripto paralar ve altının rekabetiyle ilgili konuşan Biricik, “Kripto paralar hiçbir zaman benim benimsediğim bir para birimi değildir. Yani bu iyi niyetli olmayan kişilerin sanal olarak para topladığı bir yatırım aracıdır. En güvenli yatırım aracı altındır diyorum. Diğer yatırım araçları insanları ne kadar sevindirirse o kadar da üzer. Yani 10 kişi ilgi duyacak, 10 kişi para verdiği zaman içlerinden bir kişi kazanacak. Diğer 9 kişi de zarar edecek. Dolayısıyla talep durumuna göre fiyatı artan paralardır. Karşılığı olan paralar değildir. Vatandaşa yaptırdıkları ilgi üzerinden kaynaklanan bir artış söz konusudur. Yani birdenbire insanlar bir şeyin üzerine spekülatif amaçlı yüklendiği zaman bu para birimlerinin değerleri yükselir. Bu yükseliş insanları cezbediyor ama aynı sertlikte de düşüşe neden oluyor. Altının yerini alabilir mi? Tabi bu insanların beğenisine bağlı şu an hiç önem vermediğimiz bir bez parçasına moda faktörü adı altında dünya kadar paralar verilebiliyor. İnsanların buna gösterecekleri ilgi ve itibara bağlı. Örnek veriyorum 100 liraya sattığınız bir ayakkabıyı bir moda faktörü içerisinde 500 liraya satıyorsunuz. Ama o moda faktörünü aynı sistem ve aynı güçler itibarsızlaştırdığı takdirde ederinin maliyetinin beşte biri fiyatına satamayacak duruma getiriyorlar. Bu işin dayanağı tamamen insandır. Talep düştüğü anda fiyatta düşüyor. O yüzden altının en güvenli ve en doğru yatırım kaynağı olduğunu düşünüyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.(Haber merkezi)